Salı, Ocak 23, 2007

Bıçak Parası ...

Evet, bir Türkiye gerçeği... Ameliyat mı olmanız gerekiyor, siz ya da bir yakınınız farketmez... Avantasını vereceksiniz adamın... Şu numaralı ek hesaba şu kadar ücret yatıracaksınız, eğer paranız çıkışmıyorsa o zaman da şu kadar yatırıverin işte canım ne olacak... Öyle ya, paşamız boşuna mı dirsek çürütmüş tıp fakültesinde yıllarca, bu para onun hakkı ya da o şahıslar kendilerini öyle inandırmışlar ve sizde çaresiz kabul ediyorsunuz yakın çevrenizde başka doktor bulamayınca... Şimdi bu ve bunun gibi doktor bozuntularına demezler mi; o zaman ne diye bu mesleği seçtin diye, elbette başka işlerde uygunmuş sana örneğin; çek-senet tahsilatı yap ya da karapara işine gir, dolandırıcılık falan yap, madem "gözün kara" hiç yorulmasaymışsın onca sene...

Bu adamlar doktor olacak arkadaşlar inanabiliyor musunuz? Kim sevdiği insanın ameliyat masasında bırakılmasını ister... Kuzu kuzu ödüyoruz işte her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi... Böylece bizlerde bu suça iştirak etmiş oluyoruz. Hemde ne için; adamın teki 3. ya da 4. villa kooperatifinin taksitlerini ödesin diye, öyleya paşama para yetişmiyor... Gözünü toprak doyursun kardeşim, gözünü toprak doyursun...

Alın size daha geçen gün basında yer alan ve yargı sürecine taşınan Erzurum Üni. Tıp Fakültesi'ndeki üzücü olay, nasıl ispat edeceksiniz, sizin hakkınızı kim savunacak... Zannetmeyin ki bu tür olaylar İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde yaşanmıyor, oralardaki üniversite hastaneleri size koyun gözüyle bakmıyor... Aksine en büyük RANT oralarda...

Son olarak kimsenin hakkını yemek istemem; bu yüzden de "doktor"lukla "RANT" kelimelerini aynı cümle içinde kullanmamızı sağladıkları için tüm akademisyenlerimize çok teşekkür ediyorum, harika öğrenciler yetiştirmişsiniz. Geriye malesef artık azınlıkta kalan ve sorumluluklarının farkında, pırlanta gibi insanlar kalıyorki, zaten onların güzünde sizin yüzünüzdeki sağlıklı bir tebessüm hiçbir villaya değişilmiyor.